Partnerinizle olan ilişkinizde sorun varsa, bunu düzeltmek sizin elinizde

Cinsel ilişki isteği bazen çok yüksek olsa da zaman zaman düşebiliyor. Bu durum ilişkilerde her iki tarafta da aynı anda yaşanabilirken tek taraflı bir problem olarak da görülebiliyor. İlişkinin başında oldukça fazla görülen temaslar ilişki ilerledikçe azalabiliyor. Çiftler zaman içerisinde cinsel ilişkiden tamamen kopabiliyor. Cinsel ilişkiye girmemek boşanmalara neden olabiliyor. Lisanslı evlilik ve aile terapisti Dr. Dana McNeil, "Cinselliğin olmadığı bir ilişki, birlikte olma eksikliğinin en az bir eş için sorun olduğu bir durumdur. Duygusal sıkıntıya, güvensizliğe veya genel bir memnuniyetsizliğe neden olabilmektedir" diyor.

BİRLİKTE OLMAYI BIRAKMANIN NEDENİ NEDİR?

RUTİN YORGUNLUK

Çiftlerin düzenli birlikte olmayı bırakmasının birkaç nedeni vardır ve her durum birbirinden farklıdır. McNeil’e göre, birlikteliğin olmadığı bir evliliğin veya ilişkinin en yaygın nedeni, günlük rutininizin yorgunluğudur. Beşte kalkarsın, koşuya çıkarsın, işe gidersin, anneni ararsın, akşam yemeği hazırlarsın ve sonra akşam saat 10’da kanepede uyuyakalırsın. Ertesi gün aynı hikaye devam eder.

CİNSELLİK ÇEKİCİLİĞİNİ KAYBEDİYOR

McNeil, “Çiftlerin en büyük sorunu, iletişim kurmak yerine sadece bir ilişki içinde olma çabalarıdır. Uzun süreli vardiyalarda çalışan çiftler için cinsellik, zamanla çekiciliğini kaybetmektedir.” diyor. Büyük ihanetler, kırgınlıklar veya çözülmemiş çatışmalar da cinsellik ve yakınlığın azalmasına neden olur. Bulaşıkları yıkamamak ve çamaşırları katlamamak gibi küçük şeyler bile bir partnerin ilgisini tamamen kaybetmesine sebep olabilmektedir.

KULLANILAN İLAÇLAR

McNeil, “Samimi olmaktan vazgeçtiğinizde partnerinizin kendisini savunmasız hissetmesine neden olabilirsiniz. Bazen birlikte olmayı bırakarak ilişkinin kontrolünü geri alabileceğinizi düşünebilirsiniz.” diyor. Fiziksel yaralanmaların, bazı ilaçların veya sağlık koşullarının cinsel yaşamınızı olumsuz etkileyebileceğini de unutmamak önemlidir. Örneğin, partneriniz depresyondaysa (veya söz konusu depresyonu tedavi etmek için ilaç alıyorsa), bu onların libidolarında azalmaya neden olabilmektedir.

BU DURUMU PARTNERİNİZLE KONUŞUN

Lisanslı evlilik ve aile terapisti Lesli Doares’e göre, birlikte olmakla ilgili beklentilerinizi ve bunun ilişkide oynamasını istediğiniz rolü tanımlayabilmeniz çok önemlidir. Biraz öz-yansıtma yaparak başlayın. Kendinize şu tür sorular sorun: “Neden birlikte olmuyoruz? Çok mu meşgulüz yoksa altta yatan başka sebepler mi var? Şu anda partnerim hakkında nasıl hissediyorum? Birlikte olmak benim için ne kadar önemli? Birlikte olmanın eksikliği gerçekten kabul edebileceğim bir şey mi?”

SUÇU KARŞI TARAFA YÜKLEMEYİN

Bu sorulara yanıt bulduğunuzda, partnerinizle birlikte olmanın eksikliğinin sizin için neden bir sorun olduğu konusunda açık ve dürüst bir konuşma yapabilirsiniz. Bununla birlikte, bunu suçu onlara yüklemeden yapmak çok önemlidir, bu nedenle konuşmaya “ben” ifadeleriyle başlamayı deneyin. Örneğin, “Son zamanlarda birlikte olmadığımızı fark ettim ve bu beni senden uzak hissettiriyor.” Bu konuşma tarzı, bir tartışma başlatma olasılığını en aza indirebilmeniz için duygularınıza odaklanmanıza yardımcı olacaktır.

EMPATİ KURUN

Ayrıca partnerinizin bakış açısını anlamaya çalışın. Yani her zaman empati kurun. Doares, “Bir konuşmanın iki yönlü bir yol olduğunu unutmayın. Ayrıca onun düşüncelerini, duygularını, inançlarını ve beklentilerini dinlemeye istekli olmalısınız. Ancak bu şekilde çözüme ulaşabilirsiniz.” diyor. Bunu daha önce gündeme getirdiğinizde kavga etmeye başladıysanız, daha verimli bir konuşmayı kolaylaştırmaya yardımcı olabilecek bir arabulucu veya terapistle görüşmenin zamanı gelmiş demektir.

YENİDEN BAĞ KURUN

McNeil, birbirlerinden uzaklaşan çiftler için duyusal dokunmayı öneriyor. Partnerinizle bir araya gelin ve sadece birbirinize dokunup bu hisse odaklanın. Bu, birbirlerinden uzaklaşan çiftlerin yeniden duygusal bir bağ kurmalarına yardımcı olabilmektedir.

SAMİMİYETİ YAKALAYIN

McNeil, “Uzun süredir birbirlerine karşı samimi olmayan çiftler birlikte olduklarında sadece tatmin olmaya çalışırlar. Bu iyi bir ilişki için sağlıklı değildir. Partnerinizle cinsel ilişkiye girdiğinizde şehvet kesinlikle olmalıdır. Vücutlarınız birleştiğinde hissettiğiniz yakınlık duygusu, eski samimi ilişkinize dönmenizi sağlayabilir.” diyor.

BUNLAR YAŞANIYORSA PROBLEM BÜYÜK

Partnerinizle dürüstçe konuşmanıza rağmen herhangi bir değişiklik olmuyorsa, bu ilişkinizin tehlikede olduğunu göstermektedir. McNeil, “Empati, ilgi, şefkat veya partnerinin ihtiyaçlarını dikkate almayan bir kişi, birlikte olmamaktan daha derin sorunlara sahiptir.” diyor. Partnerinizin sizinle sürekli çatışması, kabalaşması, savunmaya geçmesi veya sizinle bir terapiste gitmeyi reddetmesi, ilişkinizin çok büyük bir sıkıntıda olduğunu göstermektedir. Bunlar, bu kişinin uzun vadede sizin için doğru partner olmadığının işaretleridir.

CİNSEL İHTİYAÇLARINIZ UYUMLU OLMAYABİLİR

Bazen çiftler cinsel olarak uyumsuz olduklarını fark ederler. Belki libidolarınız uyumsuzdur veya cinsel ihtiyaçlarınız uyumlu değildir. Bu durumda kendinize sormanız gereken en önemli soru, bir ilişkide birlikte olmanın sizin için ne kadar önemli olduğudur. Partnerinizin sizin kadar sık birlikte olmak istememesi sorun yaratır mı? Eğer öyleyse birlikte olmanın olmadığı bir ilişkide kalmak, zaman geçtikçe daha fazla doyumsuz hissetmenize neden olacak ve bu da kaçınılmaz olarak ileride başka sorunlar yaratacaktır. İhtiyaçlarınızı karşılayamayan bir kişiden ayrılmaktan korkmayın. Çünkü er ya da geç tamamen uyumlu olduğunuz insanı bulacaksınız.